Şarköy Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Şarköy Mutlu Sonlu Masöz

Bunu gö steren bir şey yok ortada. Bunlar Elizabet’in o denli yabancısı olduğu bir yerin resimleri ki, aydan bile gelmiş olabilirler. Elizabeth giriş bö lü münü atlıyor, gene resimlere dö nü yor. Yeni Köy, Yeni Şarköy Mutlu Sonlu Masöz Ruh. İlerlemeye Devam. Domuz Ağılımızın Yeni Görünüşü. Bunlar kaba propaganda. Resimler de çok çirkin ü stelik. Çiğ, parlak renkleriyle, pek net halde çizilmiş gü lü mseyen kişileriyle Pazar okulunda parasız dağıtılan dinsel resimlere benziyorlar. Çocukken nasıl da nefret ederdi bunlardan. İsa beni seviyor.

Elizabeth bir an bile inanmamıştı buna. I˙sa Tanrı’ydı ve Tanrı onu değil, Muriel Teyze’yi seviyordu. Muriel Teyze bundan kesinkes emindi. Elizabeth Tanrı’nın aynı anda hem kendisini, aynı zamanda Muriel Teyze’yi sevebileceğine inanmıyordu. Muriel Teyze’nin evine taşmana kadar hiç kiliseye gitmemişlerdi. Muriel Teyze bunu biliyordu herhalde. Elizabeth kutsal Kitap’tan dizeler ezberlemiş, hatta bu sayede bir ö dü l de almıştı. Caroline ise kendisini maskara etmişti. Paskalya yortusuydu. Adım atarına yeni mavi şapkalarım giymişlerdi. Şapkasının lastiği Elizabeth’in çenesinin altım acıtıyordu. Sırtlarında şapkalarına uygun mantolar vardı.

Şarköy Mutlu Sonlu Masöz

Birinin beden ö lçü sü sekiz, birininki ondu ama mantoların modeli tıpatıp aynıydı. Muriel Teyze onları ikiz şeklinde giydirmeye bayılırdı. Vaiz kü rsü sü nergislerle doluydu fakat papaz yine Diriliş’ten değil, Kıyamet’ten sö z etmeyi yeğliyordu: Ve güneş çul gibi kapkara kesildi, ay kan şeklinde oldu, gökyüzünün yıldızları yeryüzüne düştü ve gökler yarılıp ikiye ayrıldı. Elizabeth’in elinde I˙sa Mesih’i kayadan gö mü tü nden çıkarken gö steren bir fotoğraf var. Mesih’in yü zü   yarı  saydam.  I˙ki  mavi  hanım  ö nü nde  diz  çö kmü şler.

Elizabeth  resmi  kattan oluşanyor,  sonrasında yeniden açıyor. Mesih’in başım arkaya doğru katlıyor, sonra kağıdın tepesini çekiyor. Mesih, kutu açılınca içinden fırlayan yaylı bir kukla şeklinde, birden hopluyor. Kilise parfü m kokuyor, aynı zamanda çok keskin. Bejlere bü rü nmü ş, dimdik oturan Muriel Teyze’den dalga dalga pudra kokusu geliyor. Elizabeth mantosunu çıkarmak istiyor. O sırada Caroline ayağa fırlıyor ve Bak, bak! Diye bağlarırıyor. Vitraylı pencereyi gösteriyor, en ortadakini. Vitrayda morlara bürünmüş Mesih bir evin kapısını çalıyor.